Ana Sayfa Genel Ses yok görüntü var

Ses yok görüntü var

Toyota’nın 20 yıllık hibrid geçmişin en iyi örneği olan yerli C-HR, sessiz sürüşü ve düşük tüketim değerleriyle dikkat çekiyor. Sunulan ÖTV desteği sayesinde fiyatı oldukça cazip

GÖKHAN KARA-İSTANBUL

Japon otomotiv devi Toyota, çevreye duyarlı otomobil üretiminin öncü markalarından. Benzinli ve elektrikli motorun birlikte kullanılıdığı araçları temsil eden hibrit teknolojisine önemli yatırımlar yapan marka, ilk hibrit modelini bundan tam 20 yıl önce, 1997’de pazara sundu. Bu alandaki tecrübesiyle geliştirdiği her yeni modelle adından söz ettiren marka, Adapazarı’nda ürettiği yeni modeli C-HR ile marka imajını tamamen değiştirdi. Markanın son modellerinde ortaya çıkan sportif tasarıma yönelme eğilimi, C-HR ile adeta boyut atladı.

Sadece 7 bin lira farkla

Kaslı görünümü, keskin hatları ve radikal tasarımıyla sıradan bir araçtan çok konsept bir otomobile benzeyen C-HR, prototip üretimiyle de neredeyse aynı olarak yollara çıkmaya başladı. Marka araçta 1.2 litrelik yeni turbo beslemeli benzinli motor seçeneğine sunsa da asıl dikkat çekici versiyon kuşkusuz hibrit versiyon. Hibrit araçlar için geçtiğimiz yıl ekim ayında getirilen ÖTV teşviği ile çok cazip hale gelmişti. Hibrit C-HR ise, 1.8 litrelik araçlarla aynı vergi dilimine girmesine rağmen, aynı çekiş sistemi ve donanıma sahip 1.2 litrelik benzinli-otomatik versiyondan sadece 7 bin lira daha pahalı. Dynamic donanımlı hibrit C-HR’nin fiyatı, ÖTV teşviği sonrası 167 bin lira seviyesinden 125 bin liraya geriledi. Aracın elmas tasarımından ilham alınarak geliştirildiğini söyleyen Toyota Pazarlama Grup Müdürü Barış Erdim, C-HR’de Keen Look (keskin bakış) felsefesinin de başarıyla uygulandığını kaydetti.

Satışların yarısı hibrit olacak

Aracın isminin Coupe High Rider kelimelerinin baş harflerinin birleşmesiyle oluşturulduğunu vurgulayan Erdim, “C-HR’de 4’üncü nesil hibrit motorumuz kullanılıyor. Bu sayede aracın ortalama tüketimi 3.8 litreye kadar düşürüldü. Aracın elektrik motoru, otoyol sürüşlerinde de devreye girebiliyor. Yani sadece şehiriçinde elektrikle yol almak diye bir şart yok” dedi. Toyota olarak 20 yılda 10 milyon hibrit araç satışı gerçekleştirdiklerini belirten Erdim, bunun 1.5 milyon adedinin Avrupa’da gerçekleştiğini anlattı. Avrupa’daki 5 büyük ülykede satışların yüzde 43’ünün hibrit olduğuna işaret eden Erdim, şöyle devam etti: “Bizim de Türkiye’de C-HR satışlarında hedefimiz yüzde 50 hibrit şeklinde. ABD dahil 97 ülkeye ihraç ettiğimiz C-HR’den bu yıl 8 bin 500 adetlik satış hedefliyoruz. Bu araçla birlikte hibrit ürün gamımız aile haline gelmiş oluyor. Bugün itibariyle Yaris, C-HR, RAV4 ve Prius’ta hibrit seçeneği sunuyoruz. Kısa süre içinde Auris ve Auris TS’yi de bu seçeneği ekleyeceğiz.”

TNGA platformunu kullanıyor

Toyota Yeni Global Mimari (TNGA) platformu, Japonya dışında ilk kez C-HR Hybrid üretimi için Türkiye’de kullanılmış. Bu sayede aracın ağırlık merkezi olabildiğince yere yakın hale geliyor. Bu sayede aracın yol tutuşu ve sürüş yeteneği artırılmış oluyor. Aracı kullandığımız süreçte bunun faydalarını gördük. Araç, hiçbir Toyota’da (GT 86 hariç) olmadığı kadar iyi yol tutuyor ve sürüş keyfi de başarılı seviyede. Sürüş keyfi demişken hemen belirtelim. Araç şehir içi hızlarda, gaza yüklenilmediği sürece sadece elektrikle yol alıyor. Dolayısıyla motor sesi diye bir şey yok. Hatta aracın çalıştığını anlamak için gösterge tablosuna bakmak gerekiyor. Bu sessizlik, yoğun trafiğin stresini azaltıyor.


122 beygir yeterli

Araçta kullanılan 1.8 litrelik benzinli ünite 98 beygir güç ve 142 nm tork üretiyor. Elektrikli motorsa 72 beygir güç ve 163 nm tork değerlerine sahip. Markanın verdiği bilgiye göre bu iki motorun birlikteliğinden 122 beygirlik ortalama güç çıkıyor. 0-100 km/s ivmelenmesini 11 saniyede tamamlayan aracın maksimum hızıysa saatte 170 kilometre olarak belirlenmiş. Araçta standart olarak e-CVT (Elektronik kontrollü sürekli değişken şanzıman) kullanılıyor. 1.5 tonluk aracın ortalama tüketimi 3.8 (18 inç jantlarla 3.9 litre) litre olarak belirlenmiş. Performans olarak oldukça yeterli olan araç, dinamik sürüşüyle beğenimizi kazandı. Aracın başlangıç seviyesinde bile 17 inçlik alaşımlı jantlar, çift bölgeli otomatik klima, Toyota Touch 2 multimedya sistemi, geri görüş monitörü, yağmur sensörü, cruise control, otomatik yanan farlar, LED gündüz yanan farlar ve elektronik park freni gibi uzun bir liste sunuluyor. Üst versiyonlarda ise ısıtmalı koltuklar, akıllı giriş sistemi, yarı parçalı deri koltuklar, Kolay Akıllı Park Destek Sistemi (S-IPA), 18 inç alaşımlı jantlar ve çift renkli gövde gibi özellikler de bulunuyor.

Şarj etme derdi yok!
Aracı tamamen trafikte gidiş dönüş yaklaşık 22 kilometre kullandık. Normal bir otomobilin tüketiminin hızla arttığı bu durumda hibrit araçlar tam tersine daha az tüketiyor. Çünkü düşük hızlarda elektrikli motorla yol alınıyor. Dolayısıyla araç durduğunda tüketim sıfır. Test güzergahının ilk bölümü olan 11 kilometrede, trafiğe rağmen 4.3 litrelik ortalama yakaladık. Üstelik multimedya sistemi ve klima açıkken. Aracı teslim aldığımızda depo tam dolu çizgisinin altındaydı. Bu şekilde 43 litrelik depoyla menzili 736 kilometre olarak yol bilgisayarında gözlemledik. Araç fren esnasında veya ayak gazdan çekildiğinde bataryaları şarj ediyor. Dolayısıyla araç, elektrikli otomobiller gibi prizden şarj olmuyor. Yani depoda benzin olduğu sürece yolda kalma gibi bir sorun yok.